Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Lideri Erkan Baş, Emek ve Özgürlük İttifakı ile HDP’nin cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklamalarını kıymetlendirdi, partisinin iki ana maksadını açıkladı. Baş’a nazaran TİP’in birinci gayesi ‘tek adam rejimine son vermek’, bir başkası ise ‘Cumhur İttifakı’nı parlamentoda azınlığa düşürmek.’
TİPGenel Başkanı Baş, TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, TİP Milletvekili Ahmet Şık ve parti temsilcileri İstanbul’da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Emek ve Özgürlük İttifakı, 5 Ocak’ta yaptığı toplantının akabinde yayınladıkları bildiride ‘ortak adaya destek’ vurgusu yaptı
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın cumhurbaşkanı adayı çıkaracakları kararını değerlendiren TİP Başkanı Erkan Baş, 10-15 gün içerisinde daha net konuşacaklarını söz ederek, Türkiye Personel Partisi’nin iki ana maksadı olduğunu belirtti. Baş’ın transferine nazaran TİP’in birinci maksadı ‘tek adam rejimine son vermek’, bir başkası ise ‘Cumhur İttifakı’nı parlamentoda azınlığa düşürmek.’
Gazeteduvar’ın aktardığına nazaran partisine dönük, “Türkiye İşçi Partisi daima ortak aday vurgusu yapıyor. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın bu türlü bir kararı yok” eleştirisi yapıldığını hatırlatan TİP Başkanı Erkan Baş’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle sıralandı:
“10-15 gün sonra hem Türkiye’deki gelişmeler hem Emek ve Özgürlük İttifakı’nın değerlendirmesi sonucunda daha net konuşurum”
“Türkiye Personel Partisi’nin önümüzdeki sürece dair yaklaşımı şu. Tek adam rejimine son vereceğiz. Türkiye Personel Partisi’nin önüne koyduğu bir numaralı amaç budur. Tek adam rejimine son vereceğiz. İki, Cumhur İttifakı parlamentoda azınlığa düşecek. Şu an toplum içinde azınlıktır, parlamentoda çoğunluktur, toplum içerisindeki azınlık halini parlamentoya taşıyacak. Cumhur İttifakı’nı azınlığa düşüreceğiz. Bundan sonra da Türkiye Emekçi Partisi’ne dair diğer amaçlar koyuyoruz. Seçim yaklaşımımızın temeline bunu bir defa oturtalım. Bunu çok uzun vakittir söz ediyoruz. Hala da ardındayız. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın yayınlanan bildirisinde de bu söylediğimizle bir çelişki görmüyoruz. Buraya gerçek zorlayacağız. Emek ve Özgürlük İttifakı’ndaki cümle, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendi adayımızı belirleme sürecinde prensiplerimize uygun mutabakat ile belirlenmiş ortak aday seçeneğine daha yakın olduğumuzu ilan ediyoruz” idi. Bizim söylediğimiz şey bu. Bizim görüşümüz budur. 10-15 gün sonra hem Türkiye’deki gelişmeler hem Emek ve Özgürlük İttifakı’nın değerlendirmesi sonucunda daha net konuşurum. Bu söylediğimiz de bizim ittifak bileşenlerini bağlama manasına gelmiyor. Bize dönük de misal tenkitler yapılıyor. “Türkiye İşçi Partisi daima ortak aday vurgusu yapıyor. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın bu türlü bir kararı yok” deniyor. Hakikat mu? Hakikat. Biz de kendi görüşümüzü söylüyoruz.
“Altılı Masa dışında da Türkiye’de siyasi partiler var”
Biz tek adam sistemine karşıyız. Türkiye bir şahıstan büyüktür demiştim. Fakat eklemiştim, Türkiye altı şahıstan de büyüktür. Şu beni rahatsız ediyor, Türkiye İşçi Partisi ismine söylüyorum altı genel lider karar verecek, sonuçta altı genel lider karar verebilir fakat oraya daraltmak, oraya kapatmak bize nazaran yanlış. Bu yalnızca Emek ve Özgürlük İttifakı’na da gelsinler, bizimle de görüşsünler talebi değildir. Bu özel olarak TİP’e gelsinler, TİP ile görüşsünler talebi de değildir. Lakin şu talebi tabir ediyorum. Türkiye’de sendikalar var. Türkiye’de meslek odaları var. Türkiye’de toplumsal muhalefetin gücü olarak bayan örgütleri var. Gençlik örgütleri var. Altılı Masa dışında da Türkiye’de siyasi partiler var. Hasebiyle şayet siz Türkiye’yi birleştirecek, bu kaostan çıkartacak yeni bir devrin kapısını açacak iktidar taşıyorsanız, bugünkü iktidarın yapmadığı kimi şeyleri yapmanız lazım. Bugünkü iktidar her şeyi tek elde toplamış, yalnızca kendileri karar veren bir anlayışa sahip. Metot açısından bunu önemsediğimizi söylüyorum. Sendikalar, meslek odaları, bayan örgütleri, gençlik örgütleri ve başka siyasi partilerle de görüş alışverişinde bulunmak gerekir.
“Aday çıkartacaksak ikinci çeşide kalması için çıkarırız”
Esas kıymetli olan bizim açımızdan bu sürecin iştirakçi bir formda yürümesidir. Biz bugüne kadar Altılı Masa’nın işleyişine tek bir laf etmedik arkadaşlar. Herkes Altılı Masa’ya dair bir şeyler söylüyor. Biz bugüne kadar tek bi laf etmedik. Zira değer veriyoruz. Hakikaten değer veriyoruz. Kolay bir şey olmadığını, gerisinde emek olduğunu görüyoruz. Fakat memleketin geleceğine her şeyden daha çok değer veriyoruz. Temel başlıklarda açık bir tavır bekliyoruz.
Çıkacak adayın kazanamayacağına olan inancımız, çıkacak adayın kazansa bile değişmeyeceğine olacak yaklaşımımız oluşursa TİP iradesiyle ya da TİP’in modülü olduğu Emek ve Özgürlük İttifakı’nın iradesiyle bir üçüncü aday çıkarırız. Şayet aday çıkartırsak katiyetle ve muhakkak gayemiz ikinci tipe kalması olur. Yani ‘o kadar yanlış bir aday çıkmıştır ki bizim adayımızın ikinci tipe kalması dışında memleketin diğer dermanı yoktur’a inanırsak bu adayı çıkarırız. Daha evvel öbür seçimlerde yapıldı. Bayrak göstermek için birinci çeşitte aday çıkartalım, kendi gücümüzü ortaya koymak için birinci tıpta aday çıkartalım yaklaşımını ben gerçek bulmuyorum. Aday çıkartacaksak ikinci çeşide kalması için çıkarırız. Hasebiyle yanlış yapan arkadaşlar, “İkinci çeşitte ne yapacaksınız?” sorusunun muhatabı olurlar.
“Eski seçimle gidildiğinde ortada hiçbir sorun yok”
İki tane seçim var. İttifakımızın çaba ittifakı olması bu iki seçimde ortak bir tutum geliştirme konusundaki arayışımızı bir kenara bırakmamız manasına gelmez. Mahallî seçim kısmı çok karışık. Şunun için, birincisi, eski seçimle mi yeni seçimle mi seçime gireceğiz buna ait bize nazaran bir netlik yok. Son günlerdeki tartışma kıymetli. Seçim, seçim gününden ibaret bir şey değildir. Seçim, Resmi Gazete’de yayınlandığı andan itibaren seçim başlamıştır. Şayet bu memlekette hukuk işleyecekse, büyük bir ihtimalle eski seçimle seçime girilmesi gerekir. Hukukçu değilim lakin maddedeki ilgili maddeyi biliyoruz. Bu bir tartışma hususudur. Esasen eski seçimle gidildiğinde ortada hiçbir sorun yok. Yeni seçim sistemiyle seçime gideceksen burada iktidarın bir oyunu var. İktidar, geçen sefer ittifaklara muhtaçlığı vardı bu türlü bir düzenleme yaptı. İttifakların ayağına dolandığını görünce ittifakını bozacak, ittifakları birbirine düşürecek bir düzenleme arayışıyla diğer bir adım attı.