Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
Her şeyden evvel orası fabrika değil mi? Burası fabrika, Togg burada üretilecek. Tüm mühendisleri, çalışanları onlarla bir fotoğraf çektirdik, 1300 kişi ve akabinde fabrikayı gezdik. Fabrikada her şey robotik yani tabandan zirveye. Şuanda bütün kaynak sistemleri robotik süreçlerle yapılıyor. Tabi insan bunu görünce iftihar ediyor, Rabbim bizlere bunu nasip etti, bugünlere ulaştık. Fiyat filan şimdiden başladılar sormaya, başından beri söylediğimiz bir şey var.
TOGG’A YENİ BİR RENK GELİYOR
Togg satışa sunulduğunda rekabetçi olacak, piyasaya çıktığı anda kendi sınıfındaki araçlarla fiyat konusunda yarış edebilecek. Sayın iş adamlarıyla oturacağınız ve Mart ayından evvel fiyat tespitini yapacağız. A’dan Z’ye her şeyini o vakit konuşacağız. Bir elektrikli araç var önümüzde, tabi bunu teşvik etmek ve halkımıza sevdirmek bizim için değerli bir maharet olacak. ÖTV indirimi esasen elektrikli araçlara yapılmıştı, artık yeni düzenleme ile kw 1600’ü geçmeyen araçlara için ÖTV oranı yüzde 10 olarak belirlendi. Biz seçenekler sunuyoruz, yalnızca arabada değil renklerde de seçenekler var. Kapadokya’sından tut, Oltu’suna kadar lakin bir tek eksik bıraktılar, Karadeniz. Yeşilin olmadığı bir seçenek olamaz, çalışmalar yapacaklar. Eşim kırmızıyı beğendi, münasebetiyle biz kırmızı alacağız. İkinci bir teklif de İlham Aliyev’den geldi, 2 otomobil istiyorum dedi. Ya Honda’dan ya da Hyundai’den bir beyin daha aldılar. Eleman sayısı da artacak. 4,8 saniyede 0’dan 100 kilometreye ulaşabiliyor.
MUHALEFETE ‘HİZMET’ TEPKİLERİ
Ben bu zatı muhatap almaktan artık utandım lakin onda utanma yok, tabi ortağı da o denli. Fabrika nerede? diyor işte fabrika, Araba nerede? diyor işte araba. Muhalif medyada takip etti ve takdir etti. Eser dersin, eser ortada. Bunun yanında üretilen araba dersin araba var. Gözü var görmez, kulağı var duymaz, lisanı var hakkı söyleyemez zira onların kalpleri mühürlüdür. Artık de biz satamazsınız dedik diyorlar, bizim onlara verecek yanıtımız var da vaktimiz yok. Bu kadar fabrikalar açtık, okullar, hastaneler yaptık. Kendisi SSK’da genel müdürken, ölüleri bunlar rehin aldılar. Savaş Ay’ın bir yayını var vardı ya. Bay Kemal’in SSK’da müdürlük periyodunda kan revan içinde kalan çocuk, bunu unutamıyorum. Sen busun! Artık diyor ki bu kadar para ödeyeceksiniz, bak ben ekonomistim.
SAĞLIK SİSTEMİNDE TARİHİ DÖNÜŞÜM
Böyle palavra bu türlü körlük olamaz. Sen SSK’da genel müdürlük yaptın. Ben Kasımpaşa’da doğup büyüdüm, SSK Okmeydanı Hastanesi’ne muayeneye gelirdik. Oralardaki hengameler gürültüler ve Bay Kemal SSK’da genel müdürken o hastanelerin hali rezaletti. Bir arkadaşımızın eşi o hastanede doğum yaparken öldü ve vermediler, rehin aldılar. Bu Kılıçdaroğlu utanmadan sıkılmadan hala kent hastanelerimize laf atıyor. Gurur duy be!
Biz bu yatırımları yapmamış olsaydık, pandemiden çok berbat ziyanla çıkardık. Az zaiyatla çıkmamıza fırsat verdi. 4 ana öge üzerinde Türkiye’yi yükselteceğiz dedik. Eğitim, sıhhat, adalet, emniyet. Gerisinden tabi ulaşım, güç, tarım, dış siyaset ile işi güçlendirdik. Bunların ayrıntısına girmeye gerek var mı? Türkiye alt yapısı olmayan bir ülkeydi.
TAHIL KORİDORUNDA KRİZ NASIL ÇÖZÜLDÜ?
Her ikisiyle de bir kez görüşmeyi istek ettiğimiz anda 24 saati bulmadan görüşüyoruz. Gerek Putin ile gerek Zelenski ile müzakere etme fırsatı buluyorum. Sağolsun bugüne kadar ne Putin’den ne Zelenski’den olumsuz karşılık almadım. Bizden talepleri oldu, elimizden geldiğince olumlu cevap veriyoruz.
Ben artık Avrupa’ya samimi oluyorum, diyorum ki yanlış yapıyorsunuz. Rusya üzere bir devletin başına siz her yerde bu türlü olumsuz yaklaşımlar sergilerseniz, o da kendi tutumunu kendini ezdirmeden koyacaktır. Dünyada saygın 3-5 ülkeden biri olacaksınız ve kalkıp bu türlü taarruzlara da evet diyeceksiniz.
Sayın Putin’in yaptığı bu. Tıpkı durumda kendisiyle bunları konuşurken bu yaklaşımlarımı da gördüğü için S-400 konusunda da yaklaşımımızı gördüğü için kendisi sağolsun dün aradım bugün de tahıl koridorunu açtılar.
Tahıl koridorunda Afrika ülkelere öncelik verilmesine karar verdik. Cibuti, Somali, Sudan’ın durumu hiç düzgün değil. Öbür hangi az gelişmiş ülkelerde zahmet varsa buralara nakliyeyi gerçekleştireceğiz.
“SİNOP’TA YENİ BİR 4 ÜNİTELİ NÜKLEER SANTRAL AÇACAĞIZ”
Almanya yenilebilir güce geçeceğiz demişti. Nükleer güçlerimiz devrede tutma çabası içerisindeyiz dediler. Kömür santralini kapatıyoruz dediler. Dedim ki yanlış yapıyorsunuz. Doğal gaz kriziyle birlikte Almanya tekrar termik santralle döndü. Biz ise hepsini yapıyoruz. Bizde hem termik santralimiz var hem 2023’ün sonlarında Akkuyu Nükleer Santrali’ni açacağız. Sinop’ta yeni bir 4 üniteli nükleer santral açacağız. Bunların her birinden yüzde 10 güç temini sağlayacağız. Akkuyu bize 4800 megawatt güç sağlayacak.
ELİNDE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİ VAR. NE YAPIYORLAR ORADA?
SSK’yı yönetemeyen bir bilgisiz kalkıp koskoca Türkiye Cumhuriyeti’ni nasıl yönetecek. Elinde büyükşehir belediyeleri var. Ne yapıyorlar orada? Çok yalancı bunlar. Ben belediye lideriyken Tuzla ileri biyolojik tesisi kurduk. Artık buranın açılışını yaptılar. Bunlar izan, insaf yok maalesef.
Gaz merkeziyle ilgili olarak sayın Putin ile yaptığımız görüşmeden Güç Bakanlığımız kapsamlı bir çalışmayı yapıyorlar. En yakın merkez olarak şu an prestijiyle Trakya bölgesi görülüyor ve oradan çıkış ve Avrupa’ya dağıtımını yapmak mümkün olacak. Çalışmaları arkadaşımız başlattılar.
TÜRKİYE’DE GAZ MERKEZİ İÇİN SON DURUM NE?
Bakanlığımız kapsamlı çalışmayı yürütüyor. Trakya bölgesi şuan görünüyor, oradan çıkış ve Avrupa’ya dağıtımını yapmak mümkün olacak. Çalışmayı arkadaşlarımız başlattılar, biz güç merkezi olma yolunda adımlar atıyoruz. Belirli bölgelere bunu dağıtmak durumundayız. Azeri gazıyla alakalı da petrol ve gaz sınırları da var. Son Azerbaycan’a gidince İlham beyefendiyle bunu etraflıca görüştük. Ayrıyeten depolama tesisleri kuracağız. Sıvılaştırılmış gaz terminalleri kuracağız. Burada malum biz misyona geldiğimiz Türkiye’nin ne sismik araştırma gemisi vardı, ne sondaj gemisi vardı.
(Karadeniz gazı) BOTAŞ, gazı ulusal sisteme bağlamak için kara boru çizgisini bu ay içerisinde tamamlayacak.
“KANUNİ VE YAVUZ EŞ VAKİTLİ ÇALIŞIYOR”
Karadeniz’deki gaz keşfi bize farklı bir güç katacak. Malum biz misyona geldiğimizde Türkiye’nin ne sismik gemisi ne sondaj gemisi vardı. Berat Bey’in bakanlığı döneminde ilk gemiler alındı. Biz hem Akdeniz’de hem Karadeniz’de bu araştırmaları yapacağız. Biz bu gemilerle öbür ülkelere de gidip sondaj çalışmaları yapabiliriz. O ülkelere ya da 3. ülkelere bu gazları satma bahtımız var. Bu türlü teklifler de geliyor.
Sakarya gaz alanında 540 milyar metreküplük bir keşfimiz var. Gazı 2023’e yetiştirmek için şu anda takımlarımız ağır bir çalışma içinde.
Tuna-1 kuyusu, TANAP, Mavi Akım bir noktada bütünleşiyor. Yasal ve Yavuz eş vakitli çalışıyor. İlk etapta 40 milyon metreküp gaz üreteceğiz. Fatih Sondaj Gemisi şu anda Çaycuma-1 dediğimiz arama kuyusunda çalışmaya başladı. Buradan İnşallah bir müjde bekliyoruz.