CHP Küme Başkanvekili Engin Altay, CHP Mersin Milletvekili Ali Becerikli Başarır ve İyi Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık evraklarının, TBMM Anayasa ve Adalet Karma Kurulu gündemine alınmasıyla ilgili, “Bu, seçim atmosferini zehirlemeye yönelik ucuz numaradır, külüstür bir siyaset mühendisliğidir.” dedi.
CHP Küme Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de düzenlediği basım toplantısında gündemi kıymetlendirdi. Altay, özetle şunları söyledi:
“Türkiye bir diktatörün oyuncağı haline gelmiş”
Beyefendi istemediği belediye liderini oradan indiriyor, istemediği milletvekilini dokunulmazlığını kaldırıyor; istemediği hâkimi sürdürüyor, seyyar yargıçları taltif ediyor AYM üyesi yapıyor; kısacası devletin çivisi çıkmış. Bu türlü bir tabloyla karşı karşıyayız. Demokrasiden eser kalmamış. Türkiye; yasamasıyla yargısıyla, yürütmesiyle bir diktatörün oyuncağı haline gelmiş. CHP’nin bun kabul etmesi mümkün değildir.
“Çok rezil bir hukuk skandalı”
Demokratik sonlar içerisinde; bu hukuksuzluklara karşı, bu keyfiliğe karşı, bu aymazlığa karşı gereken her şeyin yapılacağını vakit içinde toplum ve beyefendi görecek. Vay efendim orada havalimanında VIP’e niçin girdin? Seni VIP’e sokmayan valiye niçin laf ettin? Soruşturma… Vay efendim Fatih Sultan Mehmet Han Türbesinde, Fatih Camisi’nde ellerini geriden niçin bağladın? Bir soruşturma… Vay efendim sandık vazifelilerinin 700 tanesi teröristti, bir soruşturma… Vay efendim İBB’de 557 terörist var, bir soruşturma… Bu türlü bir tablo… Bu tablo çok rezil bir hukuk skandalıyla yürüyor. Ahmak davasında hakimin, yönetmeliğe ters olarak yedi yıl misyon yapması gerekirken; hakimin istediği kararı vermeyeceğini beyan etmesinden sebep İstanbul’dan sürüyorsun. Süremezsin. Sürersin de bedeli, kamu vicdanında ağır olur. Sandıkta ağır olur. Terör soruşturması açıyorsun.
“Bir takıntı bir paranoya”
Vay efendim güvenlik soruşturması niçin yapmadın? Bir kez şunu anlamamışlar. AYM’nin bir kararı nedeniyle yaklaşık bir buçuk yıl, İçişleri Bakanlığı bir yazı yazmış arşiv araştırması yapamazsınız diye ondan sonraki süreçte de yeni kanun çıkınca yapılmış. Yapan olmuş, yapmayan olmuş. AK Partili belediyelerin büyük çoğunluğu ve İmamoğlu’ndan evvelki Mevlüt Uysal ve Ali Yerlikaya devrinde çok sayıda insan, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmadan işe alınmış. Lakin şu da olmuş: Bırak güvenlik soruşturmasını, arşiv araştırmasını isimli sicil kaydında terör örgütü aksiyonuna katıldığı bilinen birini AK Partililer işe almış, FETÖ ile irtibatı, iltisakı kesin olan birini AK Partililer işe almış, burada bir şey yok; beyefendi diyor ki şunlar terörist. Terörist dediklerinden bir tanesi, bir şehidimizin kardeşi. Bir tanesi İBB’de çalışmıyor bile. Bir takıntı, bir paranoya… İBB paranoyası, Ekrem İmamoğlu paranoyası, bay Kemal paranoyası, altılı masa paranoyası Türkiye’de önemli olarak hukuk skandallarının aleladeleştiği bir tablo haline dönüşmüş. Ayrıyeten Türkiye’de herkes şunu bilsin: Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, temel hak ve özgürlüklerle de bağdaşmayan bir iştir.
“CHP, meşruiyet içinde direnme hakkını sonuna kadar Türkiye’nin metrekaresinde kullanacaktır”
‘Ahmak davasında’ hakimi değiştirince doğal terör soruşturmasında da başmüfettişi değiştirmese olmaz. Başmüfettiş değişiyor. Didik didik ediliyor; bir şey yok. Bulabildikleri tek şey, vay efendim iştiraklerle ilgili alım yaparken kamu yerine özel yazmışsın. E ne olmuş? Ve bu türlü bir davadan sebep sarayda bir gün öncesinde toplantı yapılmasını da aziz milletimizin taktirine bırakıyorum. Saray’da toplantı yapılıyor 13 Aralık’ta İmamoğlu’na ceza verelim mi? Vermeyelim mi? Verelim de ne kadar verelim? Bu türlü bir kepazelik olabilir mi? Bu türlü bir toplantının yapıldığıyla ilgili haberle yalanlanmadı. Bu bahiste en namuslu, en dürüst Numan Kurtulmuş davrandı. Adam diyor ki Emniyet’te ve Genelkurmay’da bir sürü terörist çıktı. Bunun için artık Genel Kurmay Başkanı’nı mı suçlayacağız? Enteresan. AK Parti’den ortada sırada da olsa hakikat şeyler çıkıyor. Herkesin şunu bilmesini istiyorum: Feda edilecek bir tek belediye liderimiz yoktur. Sayın Genel Başkanımızın söylediği üzere Ekrem İmamoğlu, onların boğazına çok büyük gelir. Akıllarından bile geçirmesinler. Ulusal iradenin gaspına yönelik atılımlar karşısında hiçbir CHP’linin olayı seyredeceğini düşünmesinler. Bu gök kubbeyi başınıza yıkarız derken çıkıp da silahlı aksiyon yapacağız demiyoruz. Meşruiyet içinde direnme hakkını sonuna kadar CHP Türkiye’nin her coğrafyasında, her metrekaresinde kullanacaktır. Bunu herkesin bu türlü bilmesi lazım.
“Kimse bizden bunu beklemesin”
Tükenmişlik ve muhalefet karşı tek silah olarak zirvesine çöktükleri yargı ile Türkiye’de skandallara imza atmaya devam ediyorlar. Bugün de Mersin Milletvekili Ali Becerikli Başarır’la ilgili ve İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’la ilgili dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili fezlekeleri Anayasa Adalet Karma Kurulu gündemine almış. Meclis’te 1600- 1700 civarında evrak var. Mesela Bay Kemal’i 29 tane var. Benim 9 tane var. Hepimizin var. Artık ne oluyoruz? Seçime 3 ay kala bu ne? Ne yapmaya çalışılıyor? Bir YETERLİ Partiden bir CHP’den iki milletvekilini dokunulmazlığını kaldıracağız. Kenan Cihan başı bu. Ne olacak? Bunu seyredeceğiz. Kimse bizden bunu beklemesin. Bu, seçim atmosferini zehirlemeye yönelik ucuz numaradır. Bu, külüstür bir siyaset mühendisliğidir. Tansiyon ve kutuplaşmadan medet ummaktır. Buna müsaade etmeyiz. Bu milletin bir vicdanı var. Bu adamlar kara para aklamamış, bu adamlar devleti soymamış. Bunu anlamak mümkün değil. Bu mevzuda herkes aklını başına alsın diyorum. Lakin şunu bilsin herkes: CHP’nin bu hususları geçiştireceği bir noktada değiliz. Er tesirin bir reaksiyonu olur. Erdoğan bunu unutmasın.
“Ankara’nın göbeğinde cinayet işleniyor, hükümetin gıkı çıkmıyor; ses çıkmıyor”
Ankara’nın göbeğinde cinayet işleniyor. Hükümetin gıkı çıkmıyor. Ses çıkmıyor. Lakin ben bu yaşadıklarımızı biraz da demokrasimizin doğum sancısı olarak niteliyorum. Türkiye’de herkes bilsin: En geç dört ay içinde demokrasi hasreti bitecek. En geç dört ay içinde demokrasi vuslatı başlayacak. Türkiye’de herkes huzur ve refah içerisinde olacak.
“Erdoğan, senin İçişleri Bakanın o terör örgütünün önder için ‘gönlümüzün efendisi’ dedi”
Suçişleri bakanı tabii boş durmuyor. Ekrem İmamoğlu’na şöyle bir karşılık vermiş. ‘Ömrü devlete küfretmekle geçen insanları karşısına dizmiş. Geçmiş periyotta ne için olmuş, olmamış iki kişiyi attım diyorsun, demek ki ehil var problemimiz şu: Niçin işten aldın?’ Lafa bak. Ömrü devlete küfretmekle geçen beşerlerle da bizi kastetmiş muhtemelen. Biz orada oturuyorduk zira. Recep Tayyip Erdoğan… Benim bu söylediğimi uygun dinle. 7 Şubat 2012’de bu ülkede o zamanki ismiyle MİT Müsteşarı, artık MİT Liderimize bir kumpas operasyon çekildi. Sen ameliyat masasına yatarken. Sen ameliyattan vazgeçtin, kalktın. Bu kumpası da önledin. Kumpası kuranlar kimdi? Devlete yerleştirdiğiniz FETÖ terör örgütü unsurlarıydı. Sen o tarihten sonra FETÖ’yle gönül bağını kestin. Hakan Fidan’a yapılan bu operasyondan sonra bunların gerçek yüzünü anlamadın mı? İşe bak. 2012’den 2013’e geliyoruz. 2013’ün kasım ayı 17-25 Aralık… Erdoğan’a nazaran darbesinden bir ay önce… Artık bize devlete küfredenler diyor ya… Erdoğan, senin İçişleri Bakanın o terör örgütünün başkan için ‘gönlümüzün efendisi’ dedi. Seni de unutmadı. Muhalefete çamur atacağına yanındakileri bir ayıklasana. Yardımcısının kardeşi, ortada yok. Danışmanı, FETÖ’ye methiyeler sistem tweetler atıyor. Devlete küfreden birini arıyorsa Erdoğan, İçişleri Bakanı’na baksın.
“TÜİK, artık sana Erdoğan da inanmıyor”
TÜİK… Yıllık enflasyonumuz 64.02, son Temmuz-Ocak itibariyle de 15.04 dedi. Biz bu bahiste TÜİK’i çok eleştirdik. Bu sayı yanlışsız değil dedik. Bu sayıyla hükümeti aklamaya çalışıyorsun; emekliye, memura verilecek artırım enflasyona nazaran verildiği için milletin sofrasından ekmek çalıyorsun dedik. Bize dava açtı. Kıymetli değil. Erdoğan’da inanmamış TÜİK’e. İnansa yüzde 25 müjde, peşine olmadı yüzde 5 daha caka satmaz. Arkadaş enflasyon bu aha üstüne de şunu koydum verdim de. TÜİK… Artık sana Erdoğan da inanmıyor. Ancak alışılmış İTO diye bir kuruluş var. Başkanı’nı da Erdoğan seçti. İTO’ya nazaran yıllık enflasyon yüzde 92. Dul ve yetim aylığıyla geçinen 10 binler var bu ülkede Erdoğan.” (ANKA)
TIKLAYIN | CHP ve DÜZGÜN Partili iki ismin dokunulmazlık fezlekeleri, Meclis Kurul gündeminde